Anılarımızla var oluruz. Onlar olmadan bir tarafımız eksik olacağı gibi kimliğimiz de yarım kalır, belirsizleşir. Sonuçta insanı birey yapan, ona bir karakter kazandıran; geçmişidir, yaşadıklarıdır yani anılarıdır.
Anılarını, hafızasını kaybetmiş karakterler sinemada hayli işlenmiştir. Memento (2000, Nolan), 50 First Dates (2004, Segal) ve tabiki The Bourne Identity (2002, Liman) bu türün ilk akla gelenleri olsa da artık Emmanuel Osei-Kuffour tarafından yönetilen Black Box (2020) hafıza kaybına odaklanan filmler arasında ön saflarda yer alacak gibi.
Geçirdiği trafik kazası sonucunda hem eşini hem de hafızasını kaybeden Nolan’ın hikayesine, onun geçmişteki benliğini arayışına şahit oluyoruz film boyunca. Ancak bu bildiğimiz arayışlardan değil. Öyle ki karakterin aradığı şey de kendi anıları değil. Hikayenin tekinsizliği ve başarısı da buradan, anıların içerisindeki anılara yolcukla ortaya çıkan korkulardan ve gerçeklerden geliyor. Nolan’ın kendine sorduğu ben kimim sorusu ve bu soruyla başlayan ters köşeler ise izleyicinin filme karşı olan merak seviyesini daha da arttırıyor. Her sorulan soru yeni bir soruyu doğruyor ancak çoğunun cevabı tatmin edicilikten hayli uzakta kalıyor.
Aklımızın bir kara kutu oluşu düşüncesiyle yola çıkan film sırtını bilime yaslayıp bilimsel tarafı kurguyla süslemek yerine korkuyla hararetlendirmeyi seçiyor. Bir anlamda bilim kurgu-korku türü içerisinde kendi ayakları üzerinde duran, Amazon Prime orijinali olmasına rağmen bağımsızlığını koruyabilen bir yapım oluyor. Minimal sahnelere sıkışmış, abartıya kaçmayan karakterlerle yersiz aksiyonlara yer vermeyen film, sakin anlatı biçimiyle kimi yerlerde Coherence (2013, Byrkit) filmini hatırlatıyor.
Anıların içerisindeki anılara yolculuk anlatısı ise Inception’ın rüya içerisindeki rüya kurgusunu andırmıyor değil. Hatta karakterin Nolan adını taşıması Inception’ın yönetmeni Christopher Nolan’a bir selam bile olabilir. Black Box, Inception gibi gerçeklik algısını yıkmaya çalışmasa da bir şeyleri yıktığı kesin. David Harvey’in şehir üzerinden tanımladığı yaratıcı yıkımı biz burada Nolan’ın benliği üzerinden görüyoruz. Karakter yaratıcı bir şekilde yıkılıyor ve yıkıcı bir şekilde yeninden yaratılıyor ve izleyici olan bizler hemen hemen her sahnede bu yıkılışa şahit olduğumuz gibi yeniden oluşan bir zihnin yaratımına da tanıklık ediyoruz. Filmin başardığı bir diğer nokta da sağladığı tanıklıkla izleyiciyi olayın içine dahil etmesi. İzleyicinin filmin içine dahil olmasını ise Netflix orijinal filmi olan Black Mirror: Bandersnatch (2018, Slade) gibi sözde interaktiviteyle yapmaması ise ayrı bir zevk.
KÜNYE / IMDB: 6,1
Yönetmen: Emmanuel Osei-Kuffour
Senaryo: Emmanuel Osei-Kuffour, Stephen Herman
Oyuncular: Mamoudou Athie (Nolan), Phylicia Rashad (Lillian), Amanda Christine (Ava), Tosin Morohunfola (Gary), Charmaine Bingwa (Miranda), Troy James
Müzik: Brandon Roberts
Görüntü Yönetmeni: Hilda Mercado
Kurgu: Glenn Garland
Ülke: ABD