Anasayfa 2000'ler 17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’ne Dair Seçki
17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali Seçki

15 – 25 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen 17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin İstanbul ayağı tamamlandı. “Karanlık Sinema”ya yakışabilecek ilginçlikteki filmleri, genel bir özet geçmek maksadıyla bu dosyayı hazırladım. 11 filmlik seçkide korku, gerilim, suç, yeni kara film ve kara mizah içeren yapımların kısa yorumlarını bulabilirsiniz. Bazı filmlerin eleştirilerini daha uzun uzadıya yazdıklarım oldu. Ayrıntılı eleştirilere Devamı… linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

78/52: Hitchcock’s Shower Scene

(78/52: Hitchcock’un Duş Perdesi, 2017)

“Sanat Hayat İçindir!”

Janet Leigh - 78/52: Hitchcock's Shower Scene (2017)

Alfred Hitchcock’un klasikleşmiş Psycho (Sapık, 1960) filmini analiz eden belgesel, meşhur duş sahnesine odaklanıyor. Psycho filminin neden bir klasik olduğunu anlamamıza olanak tanıyan belgeseli, öncelikle sinema bölümü öğrencilerinin izlemesini öneririm. Sadece Hitchcock ile ilgili değil, genel olarak sinemanın teknik yönüne de değinen, bilgilendirici bir yapım. Tek bir sahne üzerinden kamera kullanımı, kurgu, ses ve film müziği hakkında ders niteliği taşıyor. Ayrıca günümüzdeki çoğu korku filmi klişesinin çıkış noktasını, belgesel aracılığıyla öğrenebilirler. Devamı…

Brawl In Cell Block 99 (99. Blok, 2017)

“Karanlık & Köşeli”

Vince Vaughn, Don Johnson - Brawl In Cell Block 99 (2017)

Klasik western’e yakın duran ama şiddet sahneleriyle akıllarda kalan Bone Tomahawk (2015) ile dikkatleri üzerine çeken S. Craig Zahler, bu filminde türü değiştirip vahşetin dozunu daha da arttırıyor. Sert ve donuk bir karaktere sahip olan iri yarı Bradley’nin kalbi sadece eşi ve karnındaki çocuğu için atmaktadır. Girdiği uyuşturucu işinde olaylar karışınca Bradley kendini hapiste bulur. Hapiste dahi peşini bırakmayan mafya ise hamile karısını kaçırır ve ona gerçekleştirilmesi zor bir görev verir. Bradley ise ailesi için her şeyi yapmaya kararlıdır. İlk yarısının durağan geçtiği filmin ilerleyen dakikalarında uçuk şiddet sahneleriyle yapım hareketleniyor. Bradley, sanki The Walking Dead dizisinin kurumuş zombilerini parçalarcasına, normal insanları çıplak elle veya üzerlerine basmak suretiyle parçalamaya başlıyor. Bu abartılı sahneler filmi suç türünden korku-gerilim filmine çeviriyor. Filmlerde pek mantık aramıyorsanız özellikle kanlı şiddet sahnelerinin eğlenceli bulacağınızı ve Vince Vaughn’un canlandırdığı karaktere de ısınacağınızı tahmin ediyorum.

Dröm vidare (Beyond Dreams / Rüyaların Ötesinde, 2017)

“Keş!f”

Evin Ahmad - Dröm vidare (Beyond Dreams, 2017)

Hapisten yeni çıkan Mirja, mahallesine geri döner. Her şey neredeyse bıraktığı gibidir. Arkadaşlarıyla kuyumcu soyup uzaklara kaçma hayali vardır ama bir yandan da annesi ve kız kardeşine karşı sorumluluklarının olduğunun bilincindedir. İsveç’te geçen bu hikaye, ergenlikten kadınlığa geçişi anlatıyor. Mirja, hayallerinin mi yoksa sorumluluklarının mı peşinden koşacaktır? Rojda Şekersöz’ün ilk yönetmenlik denemesi olan film, suç türünden çok drama ağırlık veriyor. Ana ve yan karakterleri kadınların oluşturduğu yapımda, ajite etmeden göçmenlerin ve kaybolmuş gençlerin sorunlarına değiniyor. Eğer benim gibi konudan ve fragmandan yola çıkarak bir soygun filmi beklentiniz varsa hayal kırıklığına uğrarsınız.

I Am Not a Witch (Ben Cadı Değilim, 2017)

“Oyun”

Maggie Mulubwa - I Am Not a Witch (2017)

Afrika’nın Zambiya köyünde kimsesiz küçük bir kızı, basit bir olaydan ötürü cadı ilan ederler. Diğer cadıların yanına gönderilen kıza Shula adı verilir. Küçük bir kızın ironik bir dille cadılık kariyerine odaklanan film, Afrika’daki batıl inançların aslında nasıl keyfi bir biçimde insan hayatıyla oynayabildiğine odaklanıyor. Saçma olmasına rağmen bazı inanışların körü körüne kabul edilmesi ve toplum içinde kimse tarafından yadsınmamasını işliyor. Kara mizahı çok iyi kullanan yapım, absürt hikayesine izleyiciye inandırmayı başarıyor. Rungano Nyoni’nin yönetmenliğinin yaptığı film, birçok festivalde ilgiyle karşılandı.

Invasion! (Hojoom / İstila!, 2018)

“!fKolik”

Abed Abest - Invasion! (2018)

İranlı yönetmen Shahram Mokri, Mahi va gorbeh (Fish & Cat, 2013) filminden sonra yine tek planla çekilmiş bir yapıma imza atıyor. Fish & Cat filminde kamera, karakterden karaktere geçip aynı hikayeyi başkasının gözünden sıkça gördüğümüzden ve 134 dakika süresiyle biraz yorucu bir seyirlikti. Invasion! filminde ise hem süre kısalıyor (90 dk) hem de bu sefer tek karakterin gözünden olaylara tanık oluyoruz ve bu da filmin temposunu arttırıyor. Distopik bir suç hikayesini anlatan film, finale doğru zaman kavramını tuhaf bir döngüye dönüştürüyor. İlginç bir yapım olmasına rağmen, sonlara doğru hikayesi biraz fazla karışıyor ve izleyicinin neyin gerçek neyin yalan olduğunu anlaması zorlaşıyor. Zaman ile beraber gerçekler de ters yüz edilmeye çalışılıyor.

Laissez Bronzer Les Cadavres

(Let the Corpses Tan / Bırakın Bronzlaşsın Cesetler, 2017)

“Karanlık & Köşeli”

Laissez Bronzer Les Cadavres (Let the Corpses Tan, 2017)

Belçikalı yönetmenler Hélène Cattet ve Bruno Forzani, tuhaf tarzlarını bozmadan devam ediyor. Senaryodan çok sinematografi ve sesin ön planda olduğu yapımlara imza atan yönetmenler yine türleri birbirine karıştırıyor. Amer (2009) ve L’étrange couleur des larmes de ton corp (The Strange Color of Your Body’s Tears, 2013) filmlerinde giallo ve gotik korku türlerini birbirine karıştırmışlardı. Bu sefer western ve İtalyan tarzı suç türünü harmanlıyor ve karanlıktan çok güneşin kör edici yakıcılığından faydalanıyor. Her zamanki gibi cinselliği ve şiddeti, aşırı yakın planlar ile göstererek izleyiciyi huzursuz etmeyi başarıyor. Bir soyguncu çetesinin çöldeki bir evde saklanırken polise yakalanması ve ortaya çıkan kaosu anlatan film, kabusvari sahneleri ile sürreal bir havaya bürünüyor. Bu filmi izlemeden önce yönetmenlerin diğer filmlerine de bir göz atmanızı öneririm. Zira sınırlı bir kitleye hitap edecek tuhaf ve rahatsız edici bir tarzları var. Özellikle klasik diyalog ve hikayelerden çok görsellik, ses ve ışığa yani atmosfere önem veriyorsanız, farklı ve bu tuhaf deneyimi izlemenizi tavsiye ederim.

Les Affamés (The Ravenous / Aç Gezenler, 2017)

“Karanlık & Köşeli”

Marc-André Grondin - Les Affamés (2017)

Klasik bir zombi filmi gibi bilinmeyen bir salgın sonrası insanların zombiye dönüşmesi ve hayatta kalanların yaşam mücadelesini anlatıyor. Keyifli bir seyirlik olarak türün sevenlerini memnun edeceği kanaatindeyim. Durağan atmosferiyle tezat oluşturan kanlı sahneleri ve ironik esprileri ile bir başyapıt olmasa da ortalamanın üstü bir korku filmi. Devamı…

Mom and Dad (2017)

“Karanlık & Köşeli”

Selma Blair, Nicolas Cage - Mom and Dad (2017)

Hayatta en çok güvendiğimiz kişiler olan anne ve babamız çıldırıp, bizi öldürmeye çalışsalardı ne yapardınız? Bu soruya odaklanan film, keyifli bir korku-gerilim filmi. Crank (Tetikçi, 2006) ve Gamer (2009) gibi aksiyon odaklı filmlerden hatırladığımız Brian Taylor’ın yönetmenliğini yaptığı filmin, senaryosu biraz yüzeysel olduğu için çok beklentiye girmenizi tavsiye etmem. Vakit geçirmelik, esprili bir korku bir filmi arayışında olanlar için biçilmiş kaftan. Nicolas Cage ve Selma Blair de filmin tuzu biberi olarak keyif verecektir. Yine benzer temalı; insanların çıldırmalarına odaklanan The Signal (2007) filmini de ayrıca tavsiye ederim.

Most Beautiful Island (En Güzel Ada, 2017)

“Oyun”

Ana Asensio - Most Beautiful Island (2017)

Dram ile başlayıp psikolojik-gerilime doğru evrilen bağımsız bir yapım olan film, vurucu olmasa da merak uyandırmayı başarıyor. Amerika’ya göçmen olarak gelen Luciana’nın karşısına reddedemeyeceği bir fırsat çıkar; bir gece için 2000 dolar. Ondan beklenen ise sadece siyah bir elbise giymesidir. Teklif ne kadar cazip olsa da hiçbir şey umduğu gibi gitmeyecek ve gece giderek tehlikeli ve gizemli bir hal alacaktır.  Filmin ilk yarısı Luciana’nın hayat mücadelesine odaklanırken ikinci yarıda ise gerilim ön plana çıkıyor. Devamı…

Revenge (İntikam 2017)

“Karanlık & Köşeli”

Matilda Anna Ingrid Lutz - Revenge (2017)

Gerilimin ve temponun hiç düşmediği “avken avcı olmak” temalı filmlerden hoşlananları ziyadesiyle memnun edecek olan filmde, rahatsız edici ve biraz abartılı bolca kanlı sahne yer alıyor. Sevgilisinin arkadaşı tarafından tecavüze uğrayan ve öldürülmeye çalışan Jen, pes etmez ve herkesten intikam almak için mücadeleye devam eder. Fransız Dehşet Sinemasının hakkını veren bir yapım, kült olmuş intikam temalı istismar sineması örneklerinin arasında kısa zamanda anılmaya başlayacaktır. Devamı…

The Nile Hilton Incident (Esrarengiz Cinayet, 2017)

“Oyun”

Fares Fares - The Nile Hilton Incident (2017)

Bir cinayet ekseninde, Arap baharının Mısır’da patlamadan önceki yaşanan süreci geri planda işleyen film, dönemin siyasi ve toplumsal ruhunu başarılı bir şekilde yansıtıyor. Kimin iyi kimin kötü olduğunun anlaşılamadığı, her şeyin griye bulandığı kara film klişelerine sadık kalarak türün severlerini memnun etmeye çalışıyor. Türe hakim olanlara klişe gelip şaşırtmayabilir ama filmi özel kılan tarafı da açıkçası bu çok tanıdık olan tavrı. Kara film kalıbının Mısır’a uyarlanması ilginizi çekerse kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Devamı…

Benzer Yazılar

Yorum Yazın